Sysmex Turkey
Menu

2018 Bilimsel Takvim - Temmuz

WDF ve WPC kanallarındaki lökositlerin lizis ve boyama prosedürleri arasındaki fark nedir?

WPC kanalının lizis reaktifi, membran lipidleri üzerinde daha fazla etkiye sahiptir. WPC kanalında sürfaktanın inkübasyon süresi daha uzundur, floresans reaktifinin polimetin konsantrasyonu daha yüksektir ve çekirdeğin DNA'sı etiketlenir.

WDF kanalının lizis reaktifi, membran lipidleri üzerinde daha fazla etkiye sahiptir. WDF kanalında sürfaktanın inkübasyon süresi daha uzundur, floresans reaktifinin polimetin konsantrasyonu daha yüksektir ve çekirdeğin DNA'sı etiketlenir.

WPC kanalının lizis reaktifi, membran lipidleri üzerinde daha fazla etkiye sahiptir. WPC kanalında sürfaktanın inkübasyon süresi daha uzundur, floresans reaktifinin polimetin konsantrasyonu daha düşüktür ve sitoplazmanın RNA'sı etiketlenir.

WDF kanalının lizis reaktifi, membran lipidleri üzerinde daha fazla etkiye sahiptir. WDF kanalında sürfaktanın inkübasyon süresi daha kısadır, floresans reaktifinin polimetin konsantrasyonu daha yüksektir ve çekirdeğin DNA'sı etiketlenir.

Congratulations!

That's the correct answer!

Sorry! That´s not completely correct!

Please try again

Sorry! That's not the correct answer!

Please try again

Notice

Please select at least one answer

Bilimsel arka plan bilgisi

Tek bir analizör içinde floresans akış sitometrisi kullanılarak WDF ve WPC analiz kanallarının birleştirilmesi reaktif ve malign hücreleri hassas ve spesifik olarak tespit etmemize olanak sağlar. Bu ise farklı lökositlerin hücre işlevselliğindeki farklılıklardan yararlanılarak elde edilir.

Lökosit diferansiyel (WDF) kanalında, florokrom etiketleme, lökositlerin sitoplazmik içeriğine ve membran bileşimine bağlıdır. Aktive veya immatür hücrelerin lipid membran bileşimi reaktif olmayan ve matür hücrelerinkinden farklıdır. Reaktiflerin (lizis ve etiketleme) ve inkübasyon süresinin eşsiz kombinasyonu farklı hücre popülasyonlarının ayrılmasına olanak sağlar. İlk olarak, lizis reaktifi hücre membranını perfore eder; bu noktada membran hasarının ölçeği lipid bileşimine, bu da hücre tipine (matürite düzeyi) ve hücrenin durumuna (aktivasyon durumu) bağlıdır. Daha sonra, florokrom belirteç en çok sitoplazmadaki RNA'yı etiketler. Sonuçta ortaya çıkan floresans sinyalinin yoğunluğu membran perforasyonunun derecesine (lipid bileşimi) ve sitoplazmadaki toplam RNA miktarına bağlıdır. Membran bileşimi ve sitoplazmik RNA (floresans), hücre hacmi (ileriye saçılım) ve hücre iç yapısı (yanlara saçılım) hakkındaki bilgiler, kan örneği içindeki reaktif, immatür veya patolojik hücrelerin hassas bir şekilde tespit edilmesine imkân tanıyan patentli algoritmalar ile analiz edilir.

WPC kanalının lizis reaktifi, WDF kanalına kıyasla daha uzun inkübasyon süresi ve farklı sürfaktandan dolayı membran lipidler üzerinde daha fazla etkiye sahiptir. Ek olarak, floresans reaktifinin polimetin konsantrasyonu daha yüksektir ve dolayısıyla çekirdeğin DNA'sı etiketlenir. Membran lipid bileşiminin bir hücrenin işlevsellik veya aktivasyon durumundan nasıl etkilendiğine dair bir örnek, 'lipid raftları' adı verilen yapıların varlığıdır. Lipid raftları, protein trafiğinde ve hücresel sinyalleşmede önemli roller oynayan hücresel plazma membranlarında bulunan, kolesterol ve glikosfingolipid bakımından zengin mikrodomainlerdir. Lipid raftları, çevreleyen membran çift katmanından daha düzenli ve sıkı paketlenmiştir, ancak bu çift katmanda serbestçe gezinir. Hücre dışı iletişim halindeki daha aktif hücrelerde (örneğin, malign ve aktive matür hücreler), dinlenme halindeki matür ve immatür hücrelere kıyasla, hücre membranında daha yüksek lipid raftı düzeyleri bildirilmiştir.

Anormal lenfositler gibi bazı hücre tiplerinde görülen daha yüksek permeabilizasyon, sitoplazma kaybına ve hücre boyutunun daha küçük olmasına (ileriye saçılım sinyali) yol açar. Bu nedenle, WDF kanalı daha çok sitoplazmik aktiviteyi gösterirken, WPC kanalı anormal hücreleri membran bileşimine göre tespit eder; bu da boyut farklılıklarına (bazı hücre tiplerinin küçülmesi) ve daha yoğun şekilde etiketlenen DNA içeriğine daha yüksek erişime neden olur.

Her iki kanalın – ve ilgili reaktif setlerinin ve reaksiyon koşullarının – birleştirilmesi sayesinde, reaktif ve malign hücrelerin tespitindeki hassasiyet ve spesifiklik optimum düzeye çıkarılır.

Referanslar

  1. Kawauchi S et al. (2014): Comparison of the Leukocyte Differentiation Scattergrams Between the XN-Series and the XE-Series of Hematology Analyzers. Sysmex Journal International Vol.24 No.1.
  2. Tuosto L et al. (2001): Organization of plasma membrane functional rafts upon T cell activation. Eur J Immunol. 31(2): 345 – 9.
  3. Li YC et al. (2006): Elevated Levels of Cholesterol-Rich Lipid Rafts in Cancer Cells Are Correlated with Apoptosis Sensitivity Induced by Cholesterol-Depleting Agents. Am J Pathol. 168(4): 1107 – 18.
  4. Kawauchi S et al. (2013): The Position of Normal Leukocytes on the Scattergram of the Newly Developed Abnormal Cell-detection Channel of the XN-Series Multi-parameter Automated Hematology Analyzers. Sysmex Journal International Vol.23 No.1.
Copyright © Sysmex Europe SE. All rights reserved.
Bilgi

Ziyaretçilerimize bu internet sitesinin sadece sağlık uzmanları (*) için olduğunu bildirmek isteriz.
Lütfen bir sağlık uzmanı olduğunuzu teyit edin (*)

(*)Sağlık meslek mensubu, tıp, diş hekimliği gibi sağlık alanlarında eğitim almış ve yetkilendirilmiş kişiler ile bu alanda çalışan diğer meslek mensuplarını kapsar.

Bize müsaade.

Bu site yalnızca 'Profesyoneller' içindir. Bu sayfayı görüntüleme yetkiniz yok.